List

 

“Yekpare Bir Zaman” İçinde Yaşayabilmek

Prof. Dr.-Ing. Şenel ERGİN

 

Bu hiç kolay bir şey değildir..

Hele gün boyunca hemhâl olduğumuz zaman praksisinde.

Çünkü ne kendimizi ne de sınırları içinde kendimizi var kılmaya uğraştığımız zamanı yokumsayabiliyoruz.

Gözümüz, kulağımız her daim zamanın akrep ve yelkovanında..

Hiç bir anını tüketmeksizin varolamayız..

Bilincindeyiz..

Kendi öz varlığımızın bilincinde olamadığımız kadar..

Çünkü ne kendimiz ne de içinde yaşamakta olduğumuz zaman üzerinde söz hakkımız kaldı.. Sürüklenmekteyiz.

 

Zamanı sürekli koşarak izlememiz isteniyor..

ama.. bunu bacaklarımız istemiyor; kalbimiz buna karşı.. Uyarıyor..

Ruhumuz ise hiç memnun değil..

Huzursuzluk nitel özelliğimiz olmaya başladı..

Huzur hâlimiz kayıplarda..

Gündüzleri sükûnetle oturamıyor; karşımızdaki ile göz göze, yüz yüze

(rû be rû[1]) sohbet edemiyor;

geceleri de uyuyamıyoruz.

Ya hâlimiz yok, ya da zamanımız..

Ya da yaşlandık çünkü..

[1] Bu ifadeyi Felsefe – Sosyoloji uzmanı Dr. Fatma Barbarosoğlu yazılarında sık kullanıyor; kendisinden ödünç aldım.

Teşekkür ediyorum.

 

Devamını oku..