İnsanın Sevgisizlik Hâlleri Bağışlanmalı mıdır..
Prof. Dr.-Ing. Şenel ERGİN
Fiili / aktüel dünyada, SEVGİ sözcüğüne yüklenen anlam yelpazesi çok geniştir;
sözün gelişi diyelim ki, insan varlığında SEVGİ sözcüğünün bağlamını
- % 60 oranında nefsin hevâ ve hevesinin,
- geri kalan % 40’ ın, dörtte üçünü Emperyalist – Siyonist Yahudi dünyasının egemen aklının,
- dörtte birini de kendi insanî yaratılış çapında kalmaya çalışan doğal fıtratın bağlı kalmaya çapaladığı İslâm Ahlâkı sabitelerinin
fiili olarak ortaya çıkardığı DEĞER ÖBEKLERİ’nin (değer kümelenmelerinin) oluşturduğunu düşünelim..
Ancak, verilen örneğe dikkatli bakılırsa..
hevâ ve heveslerin de egemen Siyonist – Yahudi aklının izinde olduğu..
toplamda günümüz Çağdaş – Modern – Birey (yani soy bağını yitirmiş – soysuz) tanımlı insan sayısının çok daha fazla olduğu gerçeğinin,
kabul edilmesi zorunlu olan sosyolojik bir gerçeklik olduğu görülecektir.
Dünya nüfusunun Nefs’inin görsel ya da basılı medya ve
Emperyalist – Siyonist Yahudi Aklı’nın ürettikleri kuramlar – kavramlar ile alana indirilen fiili yöntem ve davranış teknikleriyle (toplum mimarisiyle) maymuna çevrildiği de görülebilecektir.