Âlemin Anlamını Düşünüyorum
Ya da Hayat Memat Meselesi Olarak: Yaşamın Anlamını
Prof. Dr.-Ing. Şenel ERGİN
İnsanın bu yaşamda kendi kendine gerçek diye dayattığı pek çok şey var.
Ama.. Materyalist bakış açısından insanın kendisine dokunan en büyük gerçek ise çok yalın: fizikî varlık kabında kendisinin önce var sonra yok oluşu. Ve Şehadet Âlemi / dünya üzerinde, yokluk – varlık – yokluk bağlamında kendisine çizilen rotadan ayrılamaması.. aslında Modernist aklım için “gerçek” olan tek “hak(k)ikat” bu.. Yani Âlemlerin Efendisi’nin hakikati..
Heidegger bu yalın gerçeği filozofça ifade etmiş: “insan, ölüme doğru yaşayan bilinçli bir varlık” diyor. Bu söz çok tatlı bir paradoksu da içeriyor: Ölmek istemiyorsan.. yaşama. Cümlenin içindeki zorunluluğu iliklerinizde duyumsamış olmalısınız.. Allah ile işte böyle bir muhataplık ilişkimiz var. Kısaca, doğmak – yaşamak – ölmek zorundayız. Kendisini Efendi yapan da fıtratımıza işlediği ve duyumsadığımız bu zorunluluk.. Varlık Âlemlerini yaradan ve yöneten Efendiye / ALLAH’a “mecbur” olmamız..