List

“Sen Kimsin.. !?”

Prof. Dr.-Ing. Şenel ERGİN

 

 

“Sen Kimsin.. !?”

Prof. Dr.-Ing. Şenel ERGİN

“Bugüne kadar yalnızca, ’Sen kimsin?’ diye sorana ne cevap vereceğimi bilemedim.”

Halil Cibran, Aforizmalar, İlgi Kültür sanat Klasikleri Dizisi:08,

ISBN: 978-605-4977-87-1, 1. Baskı, İstanbul, 2017, s.63.

Aforizmalar kitabının çevirmeni Orhan Düz, kitaba yazdığı önsözde Halil Cibran’ı tanıtıyor: Cibran “ermişler ve peygamberler diyarı bir toprağın”, “uygarlığın beşiği ve üç büyük dinin yeşerip yaygınlaştığı bir toprağın” çocuğudur. Ünlü heykeltıraş Rodin de Cibran’ı “20. Yüzyılın Blake’i” diye tarif eder. Amerika’nın 28. Başkanı olan Woodrow Wilson’a göre de “O, Batı’yı kasıp kavuran ilk Doğulu fırtına” olmuştur. O bir Yakın Doğu’lu şair, yazar, filozof ve ressamdır; Arapça, İngilizce ve Fransızca konuşur ve yazar.

Cibran 1883 yılı başında Kuzey Lübnan’ın dağlık bir bölgesi olan Bişerri’de Hıristiyan Maruni Mezhebine bağlı bir ailede doğmuştur. O tarihte özerk idare statüsü tanınmış olan Lübnan; Suriye, Lübnan ve Filistin’i içeren Büyük Suriye’nin bir Türk Eyaleti’dir ve Osmanlı hâkimiyeti altındadır. Aile 1895’te ABD’ye göç ederek Boston’a yerleşir ve bundan sonra Cibran’ın düzenli olmayan öğretim yaşamı ve kıtalar ve ülkeler arası gidip gelmeleri başlayacaktır.

Orhan Düz’ün sözleriyle Cibran, “Hıristiyan olmasına karşın insanlığı bir bütün olarak düşünmüş, dinlerin evrensel özünü öne çıkarmış, Doğu ile Batı felsefelerinin güçlü bir sentezini yapmaya çalışmış ve çeşitli dinlere mensup toplulukların birarada yaşadığı ülkesi Lübnan’da Arap birliğini ateşli bir biçimde savunmuştur. Cibran, dinin, kişiyi özgürleştiren bir ruhsal yükseliş sistemi olarak algılanması gerektiğini ve dinsel hakikatin vicdan ve sezgiye dayanması gerektiğini savunur. … İnsanın kendini bulması, kendi dünya görüşünü oluşturabilmesi için, kendine dayatılan bütün eğitim sistemlerinden, bütün kalıplaşmış geleneklerden kurtulması gerekir. Ancak o zaman insan kendini ve içindeki inancı bulabilir.” s.5

Düz’ün, Cibran’ı tanıtım için sıraladığı bu cümlelere karşı epey şey söyleyebilirim. Bu cümleler “güzel ve anlamlı şeyler söyler” gibi görünen ama içi boş olan ve dikkatli okunduğunda birbirleriyle çeliştiği, üzerinde fazla düşünmeden de görülen cümlelerdir.

 

Devamını Oku…